Teknolojiye, insan yeteneklerini geliştirmek ve insan ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılan bilgi diyebiliriz. Teknolojinin yaşamı kolaylaştırmak amacıyla gerektiğince kullanılması ve hayatın diğer bölümlerini (aile ilişkileri, çalışma, sosyal ilişkiler, oyun, uyku, yemek vb.) olumsuz etkilememesi bilinçli teknoloji kullanımı olarak tanımlanabilir.
Okulların afetlere dirençli kurumlar haline gelmesi, öğrenci ve çalışanların fiziksel olarak korunması, muhtemel tehlikeler karşısında eğitim-öğretimdeki kesintinin minimum seviyede tutulması ve güvenlik kültürü oluşturulması için okul afet planları yapılmalıdır.
Afete hazırlıklı okul, okul afet planlarının oluşturulması ve uygulanmasını kapsayan bütünleşik okul afet ve acil durum yönetimi ile mümkündür.
Kurum veya kullanıcıları hedef alan ve bilişim sistemleri üzerinden işlenen suçlardır.
Siber suç, bir bilişim sistemlerine izinsiz olarak hukuka aykırı bir şekilde girilmesi, verileri şifreleme, ele geçirme, yerini değiştirme, sistemlerin erişiminin engelleme gibi siber suç teşkil eden durumun elektronik ortamda gerçekleştirilmesi ile ortaya çıkmaktadır. Basit gibi görülebilir fakat başkasına ait bir sosyal medya hesabına veya e-posta adresine bilgisi ve rızası dışında erişim yapmak suçtur. Siber suçun, fiziksel olarak işlenen tehdit, şantaj, hakaret gibi suçlardan hiçbir farkı yoktur.
Bilişim sistemleri üzerinden suç işleyen kişiler olarak tanımlayabiliriz. Bu suçu işleyenleri, korsan veya kötü niyetli hacker gibi tanımlayabiliriz. Siber suç işlenirken hedef, kişinin maddi mal varlığı veya kullandığı sistemler olabilir. Bu sistemlere izinsiz erişen, kayıt eden, zarar veren, veri kopyalayan, özel hayata müdahale eden kişiler siber suçlu olarak tanımlanır.
Siber saldırganlar tarafından ele geçirilen sistemler;
Bu tarz durumlarda maalesef ki saldırıya uğrayan birçok kişi veya şirket çalışanları bu saldırılarda kurban olarak hedef alındığı gibi diğer kurbanlara yapılan saldırılarda da kullanılabilirler. Siber suçlular, kullanıcıların bilgisayarlarına veya verilerine saldırmak için birçok teknikten yararlandıkları gibi siber güvenlik noktasında korumasız olan sistemlere çok kısa bir sürede erişim elde edebilirler.
Bu noktada en büyük risk BOTNET ağlarında dahil olmaktır. Botnet ağlarından biri haline gelen kullanıcılar ise bilinçsiz olarak işlenen suçlara destek olmaktadırlar. Botnet ağları siber korsanlar tarafından kontrol edilen ve binlerce bilgisayardan oluşan sistemlerdir. Genel olarak DDOS adını verdiğimiz saldırılarda internete bağlı bir cihazın veya sistemin hizmetlerini geçici veya süresiz olarak aksatarak, bir makinenin veya ağ kaynaklarının asıl kullanıcılar tarafından ulaşılmasını engelleyen bir siber saldırı türüdür. En tehlikeli saldırı türlerinden biri olarak tanımlanan bu siber saldırılar, botnet ağlarının bir parçası haline getirilmiş zombi bilgisayarlardan oluşmaktadır.
"Erken yaşta internet kullanımının çok fazla olması gençlerin farkında olmadan suça bulaşabileceğini de ortaya çıkarıyor. Ancak kanunda suç olduğunu bilmemek mazeret sayılmaz."
https://www.siberay.com/siber-suclar
10 A sınıfından Fatma Sıla Keskin İngilizce performans ödevini Alan Walker ve Ava Max'in "Alone" şarkısını söyleyerek sergiledi. Öğrencimizi sunumundan dolayı tebrik ediyoruz.
Yağan Karla Birlikte ortaya Kart Postallık Kareler çıktı. Öğretmen Öğrenci ve tüm paytaşlarımız karın tadını doyası yaşadı.
Ara
Kişiyi rahatsız eden bir duruma karşı organizmanın verdiği bir tepkidir.
Nedir?
Kişinin üzerinde hissettiği baskı ve gerginlik durumudur.
Belli bir olay ya da durum karşısında duygusal ve fiziksel dünyamızın gösterdiği "zorlanıyorum" reaksiyonudur. Bireyi zorlayan fiziksel veya psikolojik uyaran(lar) karşısında bireyin geliştirdiği uyum sağlamaya yönelik tepkidir.
Türkiye'de yer ve koşullar ne olursa olsun, öğretmenlerin Pratikliğiyle ortaya çıkmış iyi örnekler var.
Öğrencilerimiz Ödev, Proje ve Sunum Hazırlama gibi Teknolojinin İmkanlarından Sonuna Kadar Faydalanıyor.
Eba Şifresini unutmuş ve Olmayanlara Eba Şifresi Bilgisayar Labaratuarında Bilişim Teknolojileri Rehber Öğretmeni Mustafa GEDİKLİ tarafından Verildi.
15 Temmuz Darbe Girişimi veya 2016 Türkiye askerî darbe teşebbüsü, darbecilerin verdiği isimle Harekât Yıldırım[52] veya Yurtta Sulh Harekâtı, 15-16 Temmuz 2016 tarihleri arasında Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde kendilerini Yurtta Sulh Konseyi olarak tanımlayan bir grup asker tarafından Türkiye'de gerçekleştirilen askerî darbe teşebbüsüdür.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin resmî internet sitesi ve TRT'de yayınlanan bildiride ordunun yönetime el koyduğu ifade edilerek ülkede sıkıyönetim ve sokağa çıkma yasağı ilan edildiği açıklandı. İstanbul'daki Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü bir grup rütbeli asker ve Hava Harp Okulu öğrencisi tarafından kapatıldı,[53] Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı İsmail Kahraman ve yaklaşık 50 milletvekilinin mecliste bulunduğu sırada F-16 savaş uçakları meclis üzerinde uçuş yaparak parlamentoyu dört kez bombaladı. Ankara'nın Beştepe semtinde bulunan Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na bombalama girişiminde bulunulsa da başarılı olunamadı, Muğla'nın Marmaris ilçesinde bir otelde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a karşı suikast girişiminde bulunuldu. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak, Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal, Jandarma Genel Komutanı Galip Mendi, Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga ve bazı üst düzey komutanlar darbeyi gerçekleştiren askerler tarafından rehin alındı.[54] Deniz Kuvvetleri Komutanı Bülent Bostanoğlu ise ''sık sık yer değiştirerek'' darbecilerden kaçmıştır.[55]
Gelişmeler üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CNN Türk'te FaceTime aracılığı ile gerçekleştirdiği bağlantıda darbecilere hiçbir şekilde imkân tanınmayacağını ifade ederek halkı darbeye tepki göstermek için meydanlara ve havalimanlarına çıkmaya davet etti. Çağrının ardından, Türkiye'nin birçok ilinde darbe karşıtı protesto gösterileri düzenlendi.
16 Temmuz sabahı, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Genel Müdürlüğü personelinin gerçekleştirdiği operasyonlar sonucunda askerî darbe girişimi bastırıldı ve askerler silahları ile birlikte teslim oldu. Olaylar sonucunda 104'ü darbe yanlısı asker olmak üzere 300'den fazla kişi hayatını kaybetti, 1491 kişi yaralandı, farklı rütbelerden 8036 asker gözaltına alındı. Yargı ve sivil siyaset mensupları dahil olmak üzere toplam gözaltı sayısı 22 Temmuz tarihi ile birlikte 10 bini buldu. Bunun yanı sıra askerî, idari ve adli kurumlarda birçok kişi görevden alındı.
Gülen Hareketi destekli olduğu öne sürülen askerî darbe girişiminin ardından İstanbul Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı ve Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Türk Ceza Kanunu'nun anayasal düzene karşı suçlar kapsamında yer alan 'cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ve Türkiye Cumhuriyeti hükûmetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs', 'Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye teşebbüs', 'halkı, Türkiye Cumhuriyeti hükûmetine karşı silahlı isyana tahrik' ve 'cumhurbaşkanına suikast' suçlarından soruşturma başlatıldı. 21 Temmuz'da Millî Güvenlik Kurulu toplantısı sonrasında, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından anayasanın 120. maddesi gereğince üç ay süreyle olağanüstü hâl ilan edildi. İlan edilen olağanüstü hâl darbe girişiminin ardından geçen 2 yıllık süreyi kapsayacak şekilde uzatıldı. Girişimin ardından başlatılan tasfiye süresince; Nisan 2018 itibarıyla, 160 bin kişi gözaltına alındı, FETÖ/PDY üyesi suçlamasıyla 50 bin kişi tutuklandı ve 152 bin kamu personeli görevlerinden ihraç edildi. Darbe girişimini izleyen dört yıllık sürede 289 dava açıldı, karara bağlanan 275 davada toplamda 4 bin 130 sanık hüküm giydi.[21]
Darbe girişimi sonrası başta Fethullah Gülen'i iade etmediği gerekçesiyle Amerika Birleşik Devletleri ile birlikte; aralarında Almanya ve Yunanistan'ın da olduğu birçok Avrupa Birliği üyesi ülke ile FETÖ üyelerinin iade süreçleri ve sığınma hakkı konularında siyasi ve diplomatik krizler yaşandı. Ayrıca, darbe teşebbüsünü gerçekleştiren FETÖ mensuplarına finansal destek verdiği ve darbe girişiminin arkasında bulunduğu iddiası nedeniyle Birleşik Arap Emirlikleri ile ilişkiler gerginleşti.
Teşebbüsün ardından geçen süre boyunca aralarında Boğaziçi Köprüsü, Büyük İstanbul Otogarı ve Ilgaz Dağı Tüneli'nin de yer aldığı birçok yapı, mekan, meydan ve yerin adı, darbe girişiminin tarihine ithafen değiştirildi. Ayrıca 15 Temmuz tarihi, darbe girişiminde hayatını kaybedenleri anmak amacıyla Demokrasi ve Millî Birlik Günü adıyla 2017'de resmî tatil olarak ilan edildi.
Darbe girişimi, Türkiye siyasi tarihinde 12 Eylül 1980 askerî darbesinden 36 yıl sonra gerçekleştirilen ilk askerî darbe teşebbüsü olarak kayıtlara geçti.https://tr.wikipedia.org/wiki/15_Temmuz_Darbe_Giri%C5%9Fimi
Milli İşletim Sistemimiz olan PARDUS Okulumuzda daha önceden Bakanlığımız tarafında temin edilen FAZ 1 Etkileşimli Tahtalar için pardus işletim sistemli ssd ler değiştirilmişti. Bilgisayar sınıfızdaki 17 bilgisayara da Milli İşletim Sistemi Olan Pardus Yüklenerek böylikle okulumuzun %95 Pardus İşletim Sistemine Geçmiş bulunmaktayız.
1. EBA Nedir?
Eğitimin geleceğe açılan kapısı olan Eğitim Bilişim Ağı (EBA), Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından her bir bireyin kullanımına ücretsiz olarak sunulan çevrimiçi bir sosyal eğitim platformudur.
EBA'da bulunan e-içerikler, alanında uzman ekipler tarafından üretilmekte; ayrıca Türkiye'de ve dünyada dijital yayıncılık alanında önde gelen eğitim firmaları tarafından sağlanan içeriklerle de zenginleştirilmektedir. Aynı zamanda eğitim platformumuz öğretmen ve öğrenci kullanıcı kitlesinin yaptığı paylaşımlarla birlikte gittikçe büyüyen bir kaynak havuzu haline gelmiştir.
EBA'nın sosyal ağ yapısı öğretmenleri de ortak bir paydada buluşturarak eğitime el birliğiyle yön vermelerini sağlamaktadır. Ayrıca öğretmenlerimiz, mesleki gelişimlerine katkı sunmak amacıyla düzenlenen eğitimler sayesinde yeni bakış açıları kazanmaktadır.
Nis